İyi Huylu Prostat Büyümesi
- Anasayfa
- İyi Huylu Prostat Büyümesi
İyi Huylu Prostat Büyümesi (BPH) Nedir?
Prostat, mesane (idrar torbası)nin hemen altında bulunan ve içinden idrarın geçtiği bir hormonal bez olarak görev yapmaktadır. Erkeklik hormonu(testosteron) etkisi ile ergenlik dönemi sonrası zamanla büyümeye devam eder.
Prostat büyümeye devam etmesine rağmen ileri yaşlar dışında prostatın bu büyümesi çoğu erkekte önemli sıkıntılara neden olmaz. Diğer bir deyişle BPH 40 yaşın öncesinde çok nadiren sıkıntılara neden olur. Ancak 60’lı yaşlarda erkeklerin yarısından fazlasında, 70’li yaşlarda ise erkeklerin %90’ında çeşitli şiddet ve derecelerde prostat şikayetleri görülmektedir.
İdrar kanalını saran prostat bezindeki bu büyüme idrar kanalına baskı yaparak idrar kanalında tıkanmaya ve idrarın rahat boşaltılamamasına neden olur. Bu hastalıkta görülen şikayetler de temel olarak idrar yolunda gelişen bu tıkanıklıkla ilgilidir.
Prostatın büyümesi ile oluşan işeme sıkıntıları yaşla giderek artan şekilde kişinin doktora başvurmasına neden olmaktadır. Yaşam süresindeki artmayla beraber BPH ve buna bağlı şikayetlerin görülme sıklığı da artmaktadır.
BPH Neden oluşur?
Günümüzde BPH oluşum mekanizması halen net olarak anlaşılmış değildir. Haliyle erkek olmak ve yaşlanmak dışındaki risk faktörleri henüz bilinmemektedir. Bu konuda bildiğimiz en önemli bilgi prostatın erkeklik hormonu(testosteron) etkisi ile büyüdüğüdür.İşte bu mekanizma sebebiyle BPH’ın yaşlı erkeklerde meydana geldiği ve ergenlikten önce bir nedenle testisleri (yumurtaları) alınmak zorunda kalmış erkeklerde ise BPH’ın gelişmez.
Bazı araştırmacılar ise erkeklerde zamanla BPH gelişimine yol açacak kimyasal ve genetik değişikliklerin oluştuğunu ve yaşın ilerlemesiyle bu hastalığın görüldüğünü ortaya koymuşlardır.
BPH Belirtileri Nelerdir?
Temel olarak tüm belirti ve şikayetler prostatın büyüyerek idrar kanalında oluşturduğu tıkanıklıkla ilişkilidir. Bu şikayetler:
- İdrara başlamada zorluk,
- Ikınarak idrar yapma,
- İdrarın zayıf akması,
- Damla damla veya kesik kesik idrar yapma,
- İdrar yaptıktan sonra mesanenin boşalmama hissi,
- Sık idrara gitme,
- Gece idrara kalkma,
- Acil işeme isteği,
- Sıkışma hissi,
- Tuvalete yetişemeden idrar kaçırma,
- İleri dönemlerde hiç idrar yapamama,
Görülen bu şikayetler hastaların hayat kalitesini etkiler. Tıkanıklık derecesine bağlı olarak bu şikayetlerin şiddeti değişiklik gösterir ve hastaların doktora başvurmasına sebep olur.
Doktor başvurusu sırasında bu şikayetler hafif, orta ve şiddetli olarak sınıflandırılır. Üriner sistem ultrasonu(USG), işeme testi(üroflowmetri), prostat muayenesi, kan testleri ve gerektiğinde yapılan prostat iğne biopsisi ile iyi huylu prostat büyümesi olduğu kanıtlanan hastalara, şikayetlerin derecesine göre uygun tedavi seçenekleri (ilaçla ya da cerrahi) sunulur.
Tedavi Seçenekleri Nelerdir?
Medikal(İlaç) Tedavi
BPH tedavisinde ilk basamak mutlaka medikal(ilaçla) tedavi olmalıdır.Bu tedaviden beklenen sonuç alınamayan ya da tedaviye sonrası iyileşmiş olup belirtileri zamanla tekrar meydana gelen hastalarda ise artık farklı tedavi alternatifleri sunulmalıdır.
Medikal tedavide prostat içindeki kasları gevşeterek idrarın akımını rahatlatan ilaçlar (alfa-bloker), prostat hacminde azalma sağlayan ilaçlar (5-alfa redüktaz inhibitörleri), ve pelvik bölge kanlanmasını arttırarak olumlu etki eden ( fosfodiesteraz tip 5 inhibitörleri) ilaçlar kullanılmaktadır.
Alfa-bloker ilaçlar mesane boynu ve prostat içi kasları gevşeterek idrar kanalındaki baskının azaltılmasını sağlar. Ağızdan alınan bu ilaçlar kullanılmaya başlandıktan 7 gün sonrasında etkinliklerini göstermeye başlar.
5-alfa redüktaz inhibitörü ilaçlar ise prostatın büyümesinde etkili olan aktif testosteron oluşumunu engelleyerek prostatın büyümesini durdurur ve hacimin azaltır. Bu etkinin görülebilmesi için ilacın en az 6 ay süreli kesintisiz kullanılması gereklidir.
Sertleşme problemi olan veya olmayan orta ila şiddetli semptomlu erkeklerde günlük düşük doz fosfodiesteraz tip 5 inhibitörleri de önerilmektedir. Bu ilaçlar normalde sertleşme kalitesini arttırmak için kullanılan ilaçlar olmasına rağmen prostat şikayetleri için de çok etkili olduğu anlaşılmıştır.
Cerrahi (Ameliyatla) Tedavi
Hangi Hastalar Cerrahi Tedavi İçin Adaydırlar?
İlaç tedavisine yanıt vermeyen, ilaç tedavisine başlangıçta yanıt veren ancak zamanla ilacın yetersiz hale gelerek şikayetlerin yeniden başladığı hastalarla yan etkileri sebebiyle ilaç kullanamayan hastalar ameliyatla tedavi için adaydırlar
Prostat büyümesine bağlı olarak; mesanesinde taşı olan, idrar yolundan tekrarlayan kanamaları olan, sık idrar yolu iltihabı geçiren ve idrarını hiç boşaltamayan hastalarda da cerrahi yolla tedavi planlanmalıdır.
BPH Tedavisinde Geç Kalınırsa Yaşanabilecek Sorunlar Nelerdir?
Her şeyden önemlisi BPH’da görülen şikayetler, hastaların hayat kalitesini oldukça düşürmektedir.
BPH tedavisinde geç kalınması durumunda idrar torbasının kaslı yapısı bozulmaya başlar. Böylece idrar kesesi düzgün kasılamaz ve çalışamaz. Bununla birlikte dışarı atılamayan idrar, kese içinde birikerek idrar yolu enfeksiyonuna, mesane taşı oluşumuna, idrarda kanamaya, idrar kaçırmaya, cinsel işlevde bozulmaya ve ani böbrek yetmezliğine neden olabilir.
BPH’ın Ameliyatla Tedavisindeki Seçenekler Nelerdir?
Hastanın yaşı, ek hastalıkları, kullanmak zorunda olduğu ilaçları ve prostat büyüklüğü cerrahi yöntemi belirlemede kullanılması gereken kriterlerdir.
Avrupa Üroloji Derneği önerileri doğrultusunda ;
Orta lobu olmayan, prostat boyutu <30 mL olan erkeklerde orta ila şiddetli BPH’da cerrahi olarak prostatın kapalı şekilde (transüretral) kesisi “TUIP” uygulanabilir.
Prostat boyutu 30-80 mL olan ,orta ila şiddetli BPH ‘de cerrahi olarak prostatın kazınması (bipolar- veya monopolar-transüretral prostat rezeksiyonu) (TURP) işlemi önerilir.
- Yakın zamana kadar en çok kullanılan cerrahi transüretral prostat rezeksiyonu (TUR-P) yöntemidir.
- Bu ameliyatta elektrik enerjisi yardımıyla prostat dokusu, içeriden yakılarak küçük parçalar halinde çıkarılır.
- Bu ameliyat kanama ihtimalli olduğundan hastanın varsa kullanmak zorunda olduğu kan sulandırıcı (antiagregan-koagulan) ilaçlar 1 hafta önceden kesilir ve ameliyat sonrası en erken 1hafta sonra yeniden başlanabilir.
- İşlem sonrası hastanın en az 3-4 gün sondalı kalması gerekmektedir.
- Birçok çalışmada üretra darlığı, enfeksiyon, üriner inkontinans, üriner retansiyon, TUR sendromu, retrograd ejakülasyon(kuru boşalma) ve yeniden cerrahi gereksinimi gibi komplikasyonları bildirilmiştir.
Prostat boyutu > 80 mL olan erkeklerde orta-şiddetli BPH’ı tedavi etmek için açık prostatektomi ameliyatı önerilebilir. Ancak bu yöntemin oldukça eski ve haliyle komplikasyonlara açık bir yöntem olduğu göz önünde bulundurulmalıdır.
- Bu ameliyatta hastanın cilt ve cilt altı dokularıyla birlikte idrar torbası da açılır ve parmak yardımıyla prostat çıkarılır.
- İşlem sonrası hastanın en az 1 hafta sondalı kalması gerekmektedir.
- İyileşme dönemi uzun ve kanama ihtimali yüksek bir ameliyat olduğundan günümüzde tercih edilme oranı giderek azalmaktadır.
Prostat Cerrahisinde Lazerin Yeri Nedir?
Günümüzde özellikle lazer teknolojisinin cerrahide yaygın olarak kullanılmaya başlamasından sonra prostat cerrahisi yöntemlerinde bazı yenilikler meydana gelmiştir.
Holmium:YAG, Thulium;YAG, Thulium Fiber Lazer(TFL), potassium-titanyl-phosphate (KTP),lithium triborate (LBO) lazer, Diode lazer, Neodymium-yttrium-aluminium-garnet (Nd-YAG) lazer, günümüzde semptomatik BPH’ın cerrahi tedavisinde kullanılan lazer türleridir.
Orta-şiddetli BPH’sı olan hastalara, prostatın kapalı olarak elektrik enerjisiyle kazınması (TUR) veya açık prostatektomi gibi eski klasik yöntemlere alternatif olarak Ho: YAG lazer kullanılarak HoLEP ,Thulium lazer kullanılarak ThuLEP, Thulium Fiber Lazer kullanılarak ThuFLEP ameliyatı yapılabilir.Bu ameliyalarda cerrahi teknik aynı olmasına rağmen kullanılan lazer kaynağına göre ameliyat isimleri değişiklik göstermektedir.
BPH’da Lazer ile Prostat Enükleasyon (HoLEP/ThuLEP/ThuFLEP) Ameliyatına Kimler Uygundur?
Avrupa Üroloji Derneği’nin rehber kitaplarında prostatın kapalı yöntemle kazınması (transüretral rezeksiyonuna) veya açık prostatektomiye alternatif olarak orta-şiddetli AÜSS’si olan erkeklere lazer kullanarak prostatın lazerle enükleasyonunu (prostatın büyüyen iç kısmının tamamen ayrılması) önerilmektedir.
Prostat hastalığına cerrahi düşünülen bütün hastalar Lazer enükleasyon (HoLEP/ThuLEP/ThuFLEP) için uygun aday sayılabilirler. Bu yöntem prostat boyutundan bağımsızdır yani tüm prostat boyutlarında uygulanabilir.
Kanama kontrolü çok iyi olduğundan kan sulandırıcı (antiagregan-antikoagulan) ilaçlar kullanmak zorunda olan hastalar için de bu yöntem oldukça güvenlidir.
Lazer Enükleasyon(HOLEP/THULEP) Nasıl Bir Ameliyattır? Avantajları Nelerdir?
Lazer enükleasyon lazer kullanılarak yapılan kapalı(endoskopik) bir ameliyattır. Enükleasyon tabiri, lazer yardımıyla prostatın büyüyen ksımının bulunduğu yerden soyularak tam olarak çıkarılmasını ifade etmektedir. Çıkarılan doku bütün halinde mesaneye itilir ve yine kapalı yöntemle özel enstrümanlar kullanılarak ufak parçalar haline getirilip dışarıya alınır.
Bu ameliyatın ismi kullanılan lazer kaynağına göre değişmektedir. Lazer kaynağı olarak holmiyum lazer kullanılırsa “HoLEP” , Thuliyum lazer kullanılırsa “Thulep” ,Thulium Fiber lazer kullanılırsa “ThuFLEP” şeklinde isimlendirilir. Genel prensipler tüm bu ameliyatlarda tamamen aynıdır.
Diğer kapalı yöntemlere göre avantajı ,prostatın büyüyen kısmının soyularak ‘’tam’’ olarak çıkarılması nedeniyle ameliyat sonrası işeme fonksiyonları çok daha iyidir. Ayrıca prostat dokusu tam olarak çıkarıldığından hastalığın yineleme riski yok denecek kadar azdır.
”Elektrik enerjisi ile yakma” yerine “lazer ile ayırma” prensibiyle yapıldığı için sondası çekilen hasta idrar yaparken yanma hissi (disüri) yaşamaz.
Ameliyatla çıkarılan dokularda yanma defekti oluşturmadığı için doku patologlar tarafından daha rahat incelenmekte ve olası kötü huylu oluşumların(malignite) gözden kaçma ihtimali azalmaktadır.
Sağlıklı dokuya etkisi 0.4 mm’ den daha az olduğu için prostat kapsülü etrafından geçen ve cinsel fonksiyonları düzenleyen sinirlere hasar vermez. Bu sebepten hastalarda ameliyat sonrası sertleşme problemi beklenmez.
Daha düşük kanama riski, daha kısa hastanede yatış süresi ve daha hızlı iyileşme süreci gibi avantajlarla sadece 24 saat gibi kısa bir sürede hastalar sondalarından kurtulur, normal hayatlarına hızlı dönüş yapabilirler.
(HoLEP/ThuLEP/ThuFLEP) Ameliyatlarının Yan Etkileri Nelerdir?
Prostat organı hem anatomik lokalizasyonu hem de fonksiyonları gereği idrar tutma(kontinans), sertleşme (ereksiyon) ve boşalma(ejekülasyon) mekanizmaları ile ilişkilidir.
Lazer enükelasyon ameliyatı sonrası idrar kaçırma (inkontinans) erken dönemde az da olsa görülebilse de uzamış inkontinans beklenmez.
Ameliyatta kullanılan cerrahi teknik ve tecrübe bu yan etkinin görülme sıklığını en çok etkileyen faktördür.
Tüm prostat ameliyatlarında olduğu gibi lazer enükelasyon ameliyatlarından sonrada kuru boşalma (retrograd ejekülasyon) görülme olasılığı yüksektir. Bu durum ameliyat olan 100 hastanın yaklaşık 70 inde(%70) görülebilir. Kuru boşalma (retrograd ejekülasyon) bir cinsel fonksiyon kaybı değildir. Hasta cinsel ilişkiye girer, boşalma (orgazm) hissi yaşar fakat meni sıvısı dışarıya değil mesaneye doğru atıldığından gözle görülemez. Bu hastalar sadece çocuk sahibi olmak için ek bazı yöntemlere ihtiyaç duyabilirler.
Lazer enükleasyon ameliyatlarından sonra sertleşme bozukluğu beklenmez. Hasta ameliyat sonrası erken dönemden itibaren cinsel faaliyetlerde bulunabilir.
BPH’da Sıcak Su Buharı (REZUM) Tedavisi Nedir?
Gelişen teknoloji ile BPH tedavisinde daha az girişimsel (minimal invaziv) yöntemlerde iyi seçenekler haline gelmiştir.
REZUM (prostat içine sıcak su buharı) uygulaması da bu yeni yöntemlerden birisidir.Bu yöntemde lokal ya da hafif sedasyon anestezi eşliğinde özel bir kameralı sistemle penis ucundan girilerek prostata ulaşılır prostat içine yüksek ısıdaki su buharı enjekte edilirir. Oluşan bu yüksek ısı prostat dokusunun küçülmesini ve hastanın idrarını yapabilmesini sağlar.
Bu Yöntemin Avantajları Nedir?
Genel anestezi ye gerek olmadan yapılabilir ve çok kısa süren bir işlemdir. Bu da ek hastalıkları sebebiyle ameliyatı kaldıramayacak hastaların tedavi edilmesi için imkan sağlar.
Ayrıca bu işlemden sonra kuru boşalma(retrograd ejekülasyon) beklenmez. Yani bu durumla karşılaşmaktan çekinen ve doğal yollarla çocuk sahibi olmak isteyen hastalarda tercih edilebilir.
Sed tempus est vehicula nisl aliquet laoreet. Nulla quis scelerisque ipsum. Maecenas commodo et mi id iaculis. Nulla aliquet ipsum eu justo facilisis, id euismod leo hendrerit.
Sed tempus est vehicula nisl aliquet laoreet. Nulla quis scelerisque ipsum. Maecenas commodo et mi id iaculis. Nulla aliquet ipsum eu justo facilisis, id euismod leo hendrerit.
Sed tempus est vehicula nisl aliquet laoreet. Nulla quis scelerisque ipsum. Maecenas commodo et mi id iaculis. Nulla aliquet ipsum eu justo facilisis, id euismod leo hendrerit.
1984 yılında Konya’da doğdu. Tıp fakültesi eğitimini 2002-2008 yılları arasında Hacettepe Tıp Fakültesi’nde yaptı.
© 2022 Doç. Dr. Eymen Gazel Tüm Hakları Saklıdır - Designed By Medya Pamir